Öfke Kontrolü İçin Bilmeniz Gereken Tek Şey

Öfke Kontrolü Mümkün mü?

Öfke kontrolü tabi ki de mümkün. Hem de çok basit bir formülü var. Yapması o kadar kolay değil, ama söylemesi kolay. O yüzden işin kolay kısmını bu formülün ne olduğunu anlatarak ben yapacağım, zor kısmını hayata geçirmek için çalışarak siz yapacaksınız. 🙂

Öfke Kontrolü’nü Öğrenmek için Bilmeniz Gereken Tek Prensip

Öfke, şaşkınlıktan gelir.

Yani… Şaşırmadığınız bir duruma kızamazsınız.

Yani… Neye şaşırdığınızı kontrol ederseniz, neye öfkelendiğinizi de kontrol edersiniz.

Şaşkınlık, beklenmeyen bir durumla karşılaşmaktır.

Yani… Beklentilerinizi değiştirirseniz, o durum karşısında yaşayacağınız şaşkınlığı değiştirirsiniz.

öfke kontrolü

Hem Antik Yunan Filozoflarından Seneca‘nın, hem de bugün modern bilim sayesinde keşfettiğimiz mikroifadelerin net olarak gösterdiği ortak şey: Öfke, şaşırma duygusuyla başlar.

Amaç Öfke’yi Yok Etmek Değil, Kontrol Etmek

Öfke Kontrolü’ndeki amaç, öfke duygusunu yok etmeye çalışmak değil.

Hiç bir duygu gibi, öfke duygusu da kötü bir duygu değil. Hatta o da zaman zaman yararlı. Mesela, size saldıran birisi karşısında kendinizi savunmak istediğinizde öfke duygusu büyük bir kuvvet kaynağı olabilir. Bunu şuradan biliriz: Vücudun öfke anında verdiği tüm tepkiler; kan dolaşımının hızındaki, damar genişliğindeki, adrenalin hormonundaki, nefes almadaki tüm değişmeler kaç veya savaş tepkisinin hazırlıklarıdır. İşin özü: öfke kötü bir duygu değildir. İnsanın işine yaradığı için gelişmiştir. Ancak, her nasıl kontrolsüz yemek yemek kötü ise, kontrolsüz öfke de çok kötü olabilir.

Hatta, öfke, kontrolsüz kaldığında en yıkıcı duygulardan biridir. Sizin kariyerinize, ilişkilerinize, ürettiklerinize, sevdiklerinize zarar vereceğini bilseniz de, gözleriniz dünyayı kıpkırmızı görmeye başladığında her şeyi yakmak isteyebilirsiniz. İyi bir ruh hali değil…

Öfke Kontrolü Nasıl Yapılır?

Madem ki insan şaşırmadığı şeye öfkelenmiyor, madem ki neye şaşıracağını da beklentileri belirliyor. O zaman öfke kontrolü için beklentileri doğru yöneteceğiz.

Örneğin son iki aydır otoparkında yer kalmadığı için her akşam öfkelenen birisi, buna şaşırmaya devam ettiği sürece öfkelenmeye de devam eder. Çözüm basit: Her akşam otoparkta yer bulmayı bekleme!

Eşiyle yemekten sonra bulaşıkları dağınık bırakmasına kızan birisi, buna şaşırdıkça, öfkelenmeye de devam edecektir. Çözüm basit: Bulaşıkları dağınık görünce şaşırma!

Son iki yıldır çalıştığı şirketteki her toplantının geç başlamasına kızan birisi için de durum aynı. Çözüm basit: Toplantının geç başlamasına şaşırma. İlk üç defa şaşırdın, tamam. Ancak en azından aynı durumu yirmi kere  yaşadıktan sonra şaşırma!

Yaya geçidinden karşıya geçmeye çalışırken yol alamıyorsun diye öfkelenme. Türkiye’de yaya geçidinde yayaya yol verilmez, bu durum karşısında şaşırma!

Özetle, beklentileri değiştirerek, gün içinde tekrar tekrar öfke yaratan konuları kontrol altına almak mümkün. Bunu yaptığınızda ise gerçek anlamda “öfkeyi kontrol etmiş” oluyorsunuz.

Nasıl Öfke Duygusu’nu ortadan kaldırmak doğru değilse,  şaşkınlık yaratacak durumların da tamamen ortadan kaldırılabileceği düşüncesi yanlıştır. Amaç hiçbir zaman şaşırmamak değil, bu zaten mümkün de değildir, sağlıklı da değildir.

 

Amaç, tekrar eden durumlar karşısında tekrar tekrar şaşırmamak, beklentileri doğru belirlemektir. Yine somut bir örnekle destekleyelim. Siz yaya halinizle kaldırımda giderken bir motosiklet size çarparsa, buna tabi ki de şaşırırsınız, ve tabi ki de kızarsınız. Bu gerçekten beklenmedik bir durumdur. Kaldırımda giderken motor çarpacak beklentisi ile yaşanmaz. Ancak bu gibi durumlar çok ender gerçekleşir.

Öfke Kontrolü problemi yaşayan, öfkesini yönetemeyen kişilerin sıkıntısı ise bu gibi durumlarda verdikleri tepkilerden ziyade, günün sıradan akışında, tekrar tekrar karşılaştıkları senaryolarda öfke patlaması tepkisi veriyor olmalıdır.

Sonuç olarak, Öfke Kontrolü için gündelik hayatınızın içinde karşılaştığınız, ve gelecekte de karşılacağınızı bildiğiniz durumlara ilişkin beklentilerinizi değiştirerek başlayın. Bu kendiniz için atacağınız en etkili adımlardan biri olabilir.