Hyperloop’un Kurucusu Bibop Gresta’dan Öğrendiklerim

Hyperloop’un Kurucusu Bibop Gresta’dan Öğrendiklerim

Hikaye şöyle başlıyor. Elon Musk dünyayı değiştirmek ister ama yeterince zamanı yoktur. SpaceX, Tesla, SolarCity derken takvimi dolmuştur. Demiryolu ulaşımını Hyperloop ile değiştirmek ister. Bunun nasıl yapılabileceğine ilişkin bir whitepaper yazar ve girişimcileri işe girişmeye davet eder. Destekleyeceğini de baştan açıkça ortaya koyar.

Hyperloop

Hyperloop, yerin derinlerine açılmış tünellerle kapalı sistem içerisinde uzun mesafeler katedecek araçlar oluşturmak ister. E bu bildiğin metro? Değil, çünkü bildiğimiz tren ve metro hattındakinden farklı olarak Hyperloop’da tren raylara temas etmez. Temas yok, sürtünme yok, enerji kaybı yok.
Ha bir de daha hızlı. Saatte 1200 KM hıza ulaşacak kadar hızlı! Karşılaştırma yapmak gerekirse yolcu uçakları ortalama saatte 700 KM hızla gider. Hyperloop ile İstanbul – Ankara arası ne kadar sürüyor derseniz… Cevap, 22 dakika!

Bibop Gresta ise Hyperloop Transport Technologies şirketinin kurucusu. Bu hayale inanıyor. Musk’ın desteğini de arkasına almış. Kendisini bugün smartcon2017’de tanıdım. Önemli birkaç mesajı var. Ve bu mesajlar Hyperloop’un teknolojik detayları ile ilgili değil “girişimcilik” ile ilgili.

  1. “Don’t Raise Capital, Raise People!” Yani finansal yatırım peşinden koşma, işe inanan ve o işi büyütecek insanların peşinden koş.
  2. Dünya tarihindeki en büyük yenilik, startup’ların hiç sermayesi olmasa bile ortak bir hayal etrafında insanları toplama gücüne sahip olması.
  3. Artık insanlar şirketleri birlikte inşa ediyorlar. Ortada bir kuruş başlangıç sermayesi olmasa bile, insanlara doğru hisse dağılımı yaparak, gelecekte işin büyüyeyeceğine olan inancı (ve bazen de Dünya’ya faydasını) canlı tutarak, vizyon yaratarak birlikte üretmek, değer yaratmak ve birlikte büyümek mümkün. Artık insanlar işe inandıklarında bu riski alıyorlar. Hyperloop bunun somut örneği olmuş.
  4. Startup’lar geleceği inşa etme makinaları, ve gittikçe karmaşıklaşıyorlar. Daha karmaşık, nüanslı, yaratıcı ve inovatif şirketler aynı şekilde inovatif üretme ve işbirliği modelleri gerektiriyorlar. (e-ticaret benzeri bir iş hiyerarşik bir yapıyla çalışırken, yeni fikirler yeni işbirliği modelleri gerektiriyor.)

Özetle, geleceği inşa etmek için startuplara, startupları yaşar ve büyür hale getirmek için insanlara, insanların verimli ve tutkulu çalışmasını sağlamak için de paylaşacağımız gelecek hayallerine ihtiyacımız var.

İşin güzel tarafı, ürettiğiniz hayali o ürün veya hizmetin kullanıcıları da paylaşıyorsa, yani onlara değer yaratbiliyorsanız, çok da iyi maddi gelir elde edebiliyorsunuz. Daha da güzeli, yüksek gelir elde etmeseniz bile kesin olan bir şey var ki; yenilikçi şeyler üretmiş olmak, mutluluk ve anlam arayışı için en güzel çözüm.