İster Endüstri 4.0, ister dijital çağ diyelim. Bizi çok farklı bir gelecek bekliyor. Ben bunu yaratıcılığın devrimi olarak görüyorum.

Yeni ürünler, hizmetler, içerikler ve eserler üretmek için giriş bariyeri tarihte hiç olmadığı kadar alçalmış durumda. Bununla birlikte hayal edebileceklerimiz ve gerçeğe dönüştürebileceklerimiz de artıyor.

Ancak işin böyle olumlu tarafları olmasına rağmen, harekete geçmek ve hata yapmaktan korkmadan üretmeye başlamak da kolay değil.

Bu sefer farklı bir şey denedik, ve sadece yazmak yerine biz de farklı bir üretme eylemine geçerek bu soruya Yaratıcılık Koçu Gizem Şahan ile bir “podcast” üzerinden cevap verelim dedik.

Ne Konuştuk?

Girişimcilik ve Kurum için Üretkenlik

Yaratma ve Üretme Potansiyelini Keşfetmek

Ataleti kırmak ve harekete geçebilmek için ne yapmak lazım?

Hata yapmaktan korkmamak nasıl mümkün?

Para nasıl bir öncelik olmalı?

Üretmek ve Tüketmenin ötesinde “Türetmek” kavramı

Gelecekle ilgili öngörülerde bulunmak keyifli, ancak bir taraftan da insanların daha çok ürettiği, kendi becerileri ile uygun işler yaptıkları, işi angarya değil, üretken enerjilerini en iyi şekilde kullanabildikleri bir alan olarak görmeleri bir bilim-kurgu değil.

Bugün bu şekilde yaşayan ve kendi üretkenliği ile barışık şekilde çalışan bir çok insan ve buna izin veren yeni endüstrilerin oluşumunu görüyorum.

Endüstri 4.0 kavramı bana kalırsa, bir fabrikadaki makinaların nasıl daha iyi otomatize edileceğinden daha çok, üretimin merkezindeki insanın diğer üretim araçlarıyla nasıl farklılaşan ilişkiler kuracağı ile ilgili.

Gelecek heyecanlı yeniliklerle geldi. Reddetmek yerine kabullenmemiz ve tadını çıkaracak değişiklikleri kendi hayatımızda gerçeğe dönüştürebilmemiz dileğiyle.