Zor Karar ile Büyük Karar Farklıdır, Ayırt Edin

Karar Vermenin Hiç Düşünmediğiniz Boyutu

Zor & Büyük (veya Kolay & Küçük) Kararlar Nasıl Farklıdır?

En basit eylemler bile uzun düşünce ve karar enerjisi tüketebiliyor. O gün giyeceğiniz ayakkabı seçimi, hava durumuna göre alacağınız giyeceklerin kalınlığı, çantanızda olması gerekenler, toplantı takviminizi veya diğer insanlar olan görüşmelerinizi ayarlayacağınız zaman aralıkları ve yer seçimleri… Ne yiyeceğiniz, ne içeceğiniz, ne okuyacağınız, ne izleyeceğiniz, kime mesaj atacağınız, hangi sosyal medya statüsünü takip edeceğiniz, hangi fotoğrafı veya bilgilendirmeyi paylaşacağınız-beğeneceğiniz ve diğerleri.

Durumu anladınız. Zaten çok da iyi biliyorsunuz ve bu gerçeği yaşıyorsunuz. Ancak şu ana kadar saydıklarımızın hepsi küçük kararlar.  Dikkat ederseniz, “kolay” kararlar demiyorum çünkü bir kararın kolaylığını veya zorluğunu belirleyen o kararın sadece etkisi değil.

Zorluk ile büyüklük ayrı kavramlar.  Kararını zorluğunu belirleyen etkenlerden birincisi; aynı zamanda ne kadar çok seçenek arasından karar verdiğiniz, ikincisi; seçeneklerin artı ve eksilerinin ne kadar karmaşık olduğu, üçüncüsü; hayatın diğer alanlarında (ya da vereceğiniz diğer kararlarda) ne kadar etkisi olduğu ve dördüncüsü; sizin o andaki karar verme enerjinizin seviyesi.

Küçük-Zor Kararlar

Örneklendirelim. Telefonunuz için kılıf almak zor bir karar olabilir. Nihayetinde sürekli yanınızda taşıyacaksınız, farklı durumlarda ergonomik olması gerekli, cebinize veya çantanıza iyi sığmalı, aynı zamanda düştüğünde korumalı. Kimisi için çok kaba olmamalı, kimisi için dikkat çekici olmalı. Piyasa da telefon kılıfı üreten onlarca büyük, yüzlerce küçük marka var. Bu markaları ürettiği ise değişik zevk ve ihtiyaçlara yönelik bir çok model var. Kimi neredeyse ucuz bir telefon fiyatında, kimisi kullan-at için yapılmış. Farklı renkler, özellikler ve diğer değişkenler. Bunların hepsine baktığınızda telefon için kılıf almanın zor bir karar olabileceğini görebilirsiniz. Ancak büyük bir karar mıdır?

Ya da şöyle diyelim, yeni bir eve çıktınız. Salonun ışık sistemlerini yenilemeniz gerekiyor. Led mi olmalı, halojen mi, floresan mı? Işık ısısı nasıl olmalı, yani ılık ve sıcak bir sarı renk mi istiyorsunuz, yoksa eviniz beyazlara mı boyanmalı? Duvardan mı açılmalı, ayarlı mı olmalı, lambader şeklinde mi olmalı? Evde nereye koyulmalı, her oda için aynı ışık olmaz. Diğer odalar da ne ışık kullanmak gerekli? Ayrıca ne kadar elektrik yakacaklar? Tasarruf mu öncelikli olmalı, şıklık mı? … Biliyoruz ki evin salonunda kullanacağımız ışık sistemi, o kadar da büyük bir karar değil. Ancak büyük olmaması, bu kararı kolay hale getirmiyor. Hala çok fazla değişken var. Hala artı ve eksileri karmaşık. Hala hayatın diğer anlarını (salonda kitap izleme, misafir gelme, film izleme, yemek yeme gibi farklı durumları) etkiliyor. Bu yüzden zor bir karar.

Yani toparlamak gerekirse bir kararı zor hale getirenler;

1.Seçeneklerin çokluğu

2.Seçenek özelliklerinin karmaşıklığı

3.Seçimin hayatın ne çoklukta alanını etkilediği

4.Kişinin karar verme enerjisi

(4. Madde için: Kişinin Karar Verme Enerjisi ve “Neden Sabahları Daha Doğru Kararlar Alırız?” yazısını okuyun.)

Büyük-Kolay Kararlar da var.

İşin diğer tarafında ise büyük kararlar var. Büyük kararlar da, aynı küçük kararlar gibi yukarıdaki sebeplerden dolayı zor olabilirler, ancak olmak zorunda değiller.

Örneğin 7 yıldır çalışmakta olduğu görevinden terfi ile yan ekibe geçme fırsatı yakalayan bir özel sektör çalışanı için önündeki büyük bir karar olabilir. Ancak zaten bunun, yani teklifi reddedmenin, dışında başka bir opsiyonu yoksa; bu seçim gelir ve statüsünü artıracak ama hayatının diğer alanlarını radikal ölçüde etkilemeyecekse ve seçeneklerin ince-ince araştırılacak bir çok farklı artı ve eksileri yoksa bu aynı zamanda kolay bir karar olabilir.

Farklı bir senaryoda, iki yıldır çalışmakta olduğu şirketinde psikolojik taciz (mobbing) gördüğü için ayrılmak isteyen kişinin benzer özellik ve nitelikte bir iş için  rakip şirketten iş teklifi aldığını, üstelik ücretinin artacağını düşünün. İş değiştirmek her zaman büyük bir karardır, ama  çok kolay da olabilir.

Biraz daha kişiselleştirelim; yaş geliyor 30’a, akılda sorular, “evlensem mi, evlenmesem mi?” Bu büyük bir karar. Burası tartışmasız. Belki de yetişkinlik yolunda bir insanın atacağı en önemli adımlardan, alacağı en büyük kararlardan bir tanesi. Peki ne olursa zor bir karar olur, ne olursa kolay? Eğer çokça talibiniz varsa ya da çok kişinin peşinden koşuyorsanız 🙂 karar biraz zorlaşacaktır. Evlenmek istediğiniz kişilerin tarz, tavır, ahlak, değer ve öncelikleri birbirlerinden ne kadar farklıysa, işiniz biraz daha zorlaşacaktır. Hayatta bir çok etkisi olan bir durum evlenmek, bu şüphesiz. Ancak örneğin, iş ortamında birisiyle evlenme kararı veriyorsanız, bu sadece kişisel ve duygusal değil, iş hayatınızı da etkileyecektir. Bu yüzden normaldekinden daha da zorlaşacaktır.  Evlilik kararı her zaman büyüktür, ama çok zor da olabilir. Aksi bir senaryoda birisine çok aşıksanız, çok uyumla yaşıyorsanız, aileler destekliyorsa, benzer mahallerde oturuyor ve farklı işlerde çalışıyorsanız, hayatta yapmak istedikleriniz ve değerler örtüşüyorsa bu karar hala büyüktür, ama büyük ve kolay bir karar olabilir.

Hayatınıza ve önünüzdeki kararlara bir bakın.

Bu dört etkene bakarak hayatınızda yer tutan kararların büyüklüklerini ve zorluklarını “farklı şeyler” olarak analiz etmeyi başarırsanız bunun doğrudan faydasını göreceğinize inanıyorum. Bu ayrım, özellikle kararsız kaldığınız durumlarda size zihinsel berraklık sağlayacaktır.

Hayatınızda kararsızlık yaşadığınız konuları düşünün. Bunlar kararların zorluğundan mı, yoksa büyüklüğünden mi kaynaklanıyor, kendinize bir de bu soruyu sorarak deneyin. Belki farklı bir bakış açısı keşfedersiniz.

Tüm büyük kararlarda şansınızın yaver gitmesi dileğiyle!

 

 

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.